HELİKOPTER EBEVEYNLER

HELİKOPTER EBEVEYNLER

Aşırı Anne Baba İlgisi

Helikopter ebeveyn tanımlaması, ilk defa 1969 yılında, Psikolog Haim Ginott tarafından, terapi yaptığı bir çocuğun anne ve babasını anlatırken “sürekli etrafımda helikopter gibi dolanıyorlar” demesi üzerine kullanılmış. Foster W. Cline ve Jim Fay ise 1990 yılında yayınladıkları “Parenting with Love and Logic: Teaching Children Responsibility” isimli kitaplarında tanımı toplumla tanıştırmışlar.

Helikopter ebeveynler, tüm iyi niyetleri ile çocuklarının güvenliği, sağlığı ve başarısı için çalışıyorlar. Fakat çocuklarına olan ilgileri marjinal fayda noktasını aşmış, artık zarar vermeye başlamış durumda. Farkında olmadan aslında verdikleri mesaj şu: “Sen yeteri kadar becerikli değilsin. Ben olmadan hiçbir iş beceremezsin.”

Garip olan çocuklar bu duruma itiraz edeceklerine gayet memnunlar. Hayatın kolaylaştırılması işlerine geliyor. Düşünsenize 12 yaşındasın ve kişisel asistanın, şoförün, yakın koruman, organizatörün, menajerin sürekli seninle beraber ve hayatını kolaylaştırıyorlar.

Türkiye’deki ilk ve en kapsamlı bilimsel araştırma 2018 yılında Hasan Yılmaz ve Ayşe Büyükcebeci tarafından yapılmış. Çalışma örneklemi 17-16 yaş aralığındaki 376 kadın (%68.5), 173 erkek (%31.5)’den oluşuyor ve tamamı üniversite öğrencisi. Bu çalışmada anne-baba tutumları ile pozitif psikolojinin 4 ana kavramı olan çocukların öz yeterlilik, psikolojik iyi oluş, yaşam doyumu ve iyimserlik bağımlı değişkenleri arasındaki ilişki incelenmiş. Sonuçta anne baba ilgisi normal seviyeden aşırıya kaçtıkça çocukların duygusal ikliminin olumsuz etkilendiği gözlemlenmiş. Bu en azından akademik anlamda başarılı olmuş bir küme üzerinde yapılan bir araştırma. Daha geniş bir kitleyi özellikle ilk ve ortaokul çağlarındaki çocukları kapsayacak şekilde yapılsaydı daha vahim sonuçlar alınırdı diye değerlendiriyorum.

Kim Bu Helikopter Ebeveynler?

  1. Sürekli, çocuğu ile hemhâldır: Helikopter ebeveynler, çocuğu olmadan var olamazlar. Sürekli çocuğundan bahsederler. Çocuğunu kendisinden ayrı bir varlık olarak göremezler. Çocuğunu anlatırken (aslında çocuğunun da olduğu ortamda onun yerine konuşurken) “hukuku kazandık” der, “yarın sınavımız var” der, “karnımız ağrıyor” der. Çocuğun tek başına karın ağrısı çekmesi bile mümkün değildir.
  2. Kendi hayatlarını yaşayamazlar: Sürekli çocuğu ile hemhal olduğu için kendi hayatını yaşayamazlar. Çocuğunun ödevi, çocuğun antrenmanı, çocuğun keman kursu, çocuğun arkadaşının doğum günü… Çocuk her şeyden önceliklidir ve ailenin başka bir şey yapması nerdeyse imkansız hale gelmiştir.
  3. Çocuğuna sorumluluk vermezler: “Ben çektim o çekmesin, ben yapamadım o yapsın” mantığı, eliyle yemek yedirmeye kadar gider. Çocuklarının odasını toplarlar, okul çantasını tanzim ederler. Üstünü başını giydirir, ayakkabılarını bile kendileri bağlarlar. Çocuğun bırakın fazladan sorumluluk alarak gelişmesini bizzat kendisinin yapması gereken işleri dahi ebeveynleri yapar.
  4. Kaygı seviyeleri yüksektir: Çocuklarının okul başarısı, sınav sonucu, gelecekte yaşayacağı hayat, işi vb her şey onlara derttir. Bu durum ebeveyne sürekli yaşayacağı bir kaygı olarak geri döner.
  5. Aşırı koruyucu ve kontrolcüdürler. Okulda, sokakta, site bahçesinde her zaman ve her yerde adeta bodyguard gibi tetiktedirler. Çocuğun çocuk gibi yaşamaması için ellerinden geleni yaparlar. Çocuk sokağa çıkamaz, özgürce kendi oyununu kuramaz. Okul suçludur, arkadaşı hatalıdır, öğretmen beceremiyordur ama çocuk hep haklıdır. Ebeveyn her zaman her yerde işin içindedir. Çocukla ilgili tüm süreçlere anne baba dahildir.
  6. Genelde çocuğunun her anını doldurmaya çalışırlar: Çocuğun gününü, haftasını, yılını kurs, ödev vb ile sürekli doldurur. Çocuk sıkılmaya bile zaman bulamaz. Çünkü her anında meşguldür. Okuldan gelen çocuk gitar kursuna gider. Hafta sonu bale kursundan çıkar paten kursuna zor yetişir.

Her anne baba çocuğu için sağlıklı bir gelişim ve iyi bir gelecek ister. Bunu temin etmek için de destek, katılım, ödül, ceza, koruyuculuk, özgür bırakma, müdahale, sıcak ilişkiler, onay, kontrol, izleme ve disiplinden oluşan bir yöntem izler. Helikopter ebeveynler ise daha çok destek, koruyuculuk, izleme, kontrol ve müdahale araçlarını kullanırlar.

Helikopter Ebeveynlerin Çocuklarında Ortaya Çıkan Sorunlar

  1. Ailelerinden ayrı bir bilinç ve öz benlik oluşturamazlar.
  2. Olası bir sorun karşısında çözüm bulmakta güçlük çekerler.
  3. Bir kısmı ebeveynlerinden sürekli onay alma ihtiyacı hissederken bir kısmı ise aksine her dedikleri olsun ister.
  4. Sosyal iletişim becerisi zayıftır. Arkadaşlık kurmakta zorlanırlar.
  5. Bir kısmının özgüveni aşırı düşüktür, bu sebeple sorumluluk ve risk almakta zorlanırlar. Bir kısmı ise özgüven patlaması yaşar. Bu sınırsız öz güvenleri onları dünyanın merkezine yerleştirir.
  6. Genelde öfke kontrol problemi yaşadıklarından özellikle anne babaları ile sıklıkla uyumsuzluk ve çatışma ortamı oluştururlar.
  7. Erken yaşta depresyon ve kaygı bozukluğu gibi sağlık sorunları yaşayabilirler.

Helikopter ebeveynlerin aşırı ilgisi, çocukların öz yeterlilik, öz denetim, hedef belirleme ve kendi kendini düzenleme alanlarında negatif etki yaratıyor. Çocukların mahremiyetine ve karar alma süreçlerine yönelik müdahaleler, çocukların yetişkinlikte de ebeveynlerine bağımlı olmalarına sebep oluyor.

Anne Babalara Tavsiyeler

  1. Tutarlı Olun: Bir kural, yöntem, metot veya düzenleme getirecekseniz kendinizden ve zamanlamadan emin olun. Doğru karar verdiğinizden emin değilseniz veya içinde bulduğunuz durum veya şartlar tutarlı olmanıza engel olacaksa bunu önceden hesaplayın. Çünkü konan ama uyulmayan kurallar, çocuğa ebeveyninin tutarlılığı ve otoritesini sorgulatır. Anne babasına olan saygısını yitirir.
  2. Arkadaş Olmaya Çalışmayın: Bir çocuğun kendisinden 30 yaş büyük arkadaşı olmaz. Rol karışıklıkları kafa karışıklığını da beraberinde getirir. Onların anne babaya ihtiyacı var. Eğer sokağa çıkmalarını teşvik ederseniz yaşıtı olan arkadaşları site bahçesinde onu bekliyor.
  3. Dirayetli ve Karizmatik Durun: Evde güç dengeleri sağlam olmalı. Herkes kendi rolünü oynamalı. Çocuklar çok büyüdüklerinde bile karşılarında yetkin, kararlı, tutarlı anne babalar görmek isterler. Böyle ifade edemeseler bile, anne babaları tarafından iyi yönetilmeye ihtiyaç duyarlar. “Hadi annecim noolursun”, “bak beni ne kadar üzüyorsun ağlayacağım şimdi”, “lütfen sana yalvarıyorum”, “iyi o zaman baban gelsin de ona anlatırsın derdini” gibi yaklaşımlar ebeveyni güçsüzleştirir, çocuk – anne – baba arasındaki güç dengesinin bozulmasına neden olur.
  4. Proaktif Olun: Müteakip yerde, olayda nasıl davranacağını ve kuralları söylemezseniz AVM’ye gidince yerlere yatıp ağlayarak oyuncaklara binmek isteyen, alt komşuya inince orayı burayı kurcalayan bir çocuğunuz olur. Sorun çıkmadan muhtemel problem sahalarını düşünüp bunu önlemeye yönelik tedbirler almalısınız.
  5. Gelişmelerine Yardım Edin: Önlerindeki her bariyeri kaldırmayın. Bırakın sorunu onlar çözsün. Hem analitik hem de duygusal zekalarını kullanmalarına izin verin. Ağırlık çalışmayarak acı çekmeden bir vücut geliştirme sporcusunun kas yapması mümkün mü? Ya da zor matematik problemlerini çözmeyen birinin mühendis olması? Çocuklarınızın yerine sınava girip o soruyu siz mi yapıyorsunuz? Peki günlük hayatta neden o kadar yardım ediyorsunuz ona?

Yorum bırakın